27 Kasım 2009 Cuma

İyi bayramlar


BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN..

26 Kasım 2009 Perşembe

Bayram...


İçimde bir sızı,bayram geliyor..Sen olmadan geçen ilk kurban bayramı..Geçen bayram ellerinle aldığın kurbanlığın bu yıl kimler,nasıl aldı?

Özledim seni...çok özledim..
Hıçkırıklara karıştı nefesim..Gözyaşıma yenik düştü gece..Bugünlerde çok gergindim,meğer senin yokluğun doldurmuş içimi...Ağladığım vakit bir nebze açıldım sanki..

Hala gözümün önünde son gidişin,sarılmamız.."baba kusuruma bakma"deyişim..
"sen kusura bakma kızım"demen..ayaz bir kasım sabahı ayrılmıştın bizim evden..

Yakıyor beni bu bayram,herkes telaş içinde..Canım istemiyor,içimden gelmiyor bayram hazırlığı yapmak.Nasıl olsa geçer her tatil gibi,bayramda olsa..Bir yanım memlekete gitmek istiyor,diğer yanım yokluğunu hatırlayınca vazgeçiyor.Yoksun sen,kabullenmeliyim biliyorum,hatta kabul ediyorum ama içime sinmiyor işte son ayrılığımız..

Ne güzeldi çocukluğumun bayramları..Arefe günü aldığın lokumlar,şekerlemeler nasıl cezbederdi bizi..Sabah bayram namazına giderdin,annemse büyük bir özenle kahvaltı hazırlardı.Bilirdi yanında getireceğin misafirlerimiz olurdu kahvaltıya..Mis gibi arefe gününden hazırlanmış çörekler ve bayrama özel yiyecekler..Ardından kurbanımız kesilir,herkesten önce yerlerini bulurdu.Öğle yemeğinde kavurmamız hazır olurdu.

Şimdi hiç bir şeyin tadı yok biliyor musun?Ne arefe gününün heyecanı,ne bayramın güzel havası..Hele de memlekette değilsek sıkıcı bir tatil rehaveti..

Böyle olmasın diye toparlanmam gerek..Bayramı güzel karşılamak gerek..

Kurban Bayramımız mübarek olsun,hayırlara vesile olsun inşaallah..

17 Kasım 2009 Salı

Vicdan muhasebesini kim yapmalı?

Yorgunum,çook yorgun..
Yoruldum çok düşünmekten,kafam karmakarışık..Çözüm aramaktan,çözüm bulmaktan,çözüm bulupta uygulayamamaktan yoruldum..

Malum meseleyi biliyor okuyanlar,ne kavgalar ettim kendimle,ne fırtınalar yaşadım.Evet çok zormuş birini şikayet etmek..İdaredeki vatandaşa herşeyi anlattım,hemde bir haftada üç kez ziyaret ederek..Çoğu şeyden haberdar,ayrılan çocukların sorunlarının farkında fakat çözüm olarak düzelecek diyor.

Beklemedik,arkadaşlarla daha üst makamlara gittik.Derdimizi anlattık,dinlediler büyük incelikle..Çokta güzel çözümler sundular ama bizim vicdanımız araya girdi bu sefer..Keşke kolayca sıyrılıp çıksak bu kargaşadan ben ve oğluş..Evet belki bencillik diyeceksiniz ama başka çözüm yok.Asıl büyük çözüm var ama kimsenin vicdanı elvermiyor,cesaretimiz yok.O'nu gönderdiğimizde içimizde hep bir sızı olacak,hata mı ettik diye sorgulayacağız kendimizi..Belki doğrusu büyük çözümü uygulamak ama bundan emin değil çoğumuz..Allahım neyse doğrusu bizi ona yönelt diye dua ediyorum.Bir taraftanda olay bu şekilde kalırsa karşıdaki vatandaş zafer benim diyecek,hiçbir şey yapamadığımızı sanıp daha çok üstümüze gelecek,bilmiyorum..

Duygularımız o kadar karışık ki..Bugün arkadaşı aradım,kararınızı kesin verin bir daha da ebediyyen konuşmayın dedim:)Ben artık olumlu veya olumsuz bu vatandaşla ilgili konuşmak istemiyorum dedim.Onlara nazaran ben kesin kararlıyım aslında,bir arkadaş acaba öylemi olsa,böylemi yapsak diye çelişkiler içinde..İstiyorum diye başladı konuşma,arkasından kapatacağıma yakın telefonu,ya vicdan azabı duyarsam dedi.Bizim insaflı yüreğimiz elvermiyor biliyorum,ne kadar haklı olsakta,çocuklarımız ne kadar masum da olsa biz cesaret edemiyoruz sesimizi duyurmaya..Karşıdakine ceza alacak bir işlem yapmaya..Bakın kötülük bile diyemiyorum,ne yazsam diye düşünüyorum kötülük yerine..

Sizce biz daha vicdan muhasebesi mi yapalım,ya da O'na mı bu sorgulamayı yaptıralım??

10 Kasım 2009 Salı

Elma


Bir elmanın yüreğinde gizlenen tohum,
Görülmez bir elma bahçesidir.
Ama bu tohum bir kayaya rast gelirse,
Ondan hiçbir şey çıkmaz.

Halil Cibran

8 Kasım 2009 Pazar

Siz nasıl ...???

Bu hafta yoğun ve gergin geçti.
Öğretilmeyen konularla eve dönen çocuklar,yüzlerce soru çözmek zorunda bırakıldı.Çünkü ertesi gün tüm sınıfların katılacağı sınav vardı ve öğretmen hanım ancak bu şekilde hazırlamaya çalıştı çocukları..Her zaman olduğu gibi..
Gece 12:00 a kadar ödev yapmak zorunda kalan çocuktan nasıl bir başarı beklenebilirdi acaba?Bunun hesabı nasıl yapılmıştı?Bir ayda öğretilmeyen ders birgünde nasıl öğretilebilirdi?

Ertesi gün 150 tane soru çözen oğluşun derslerini kontrol ettim okul saatine kadar..
Kızım acıdı halime;
-Anne cevap anahtarı yokmu?tek tek okumak çok zor!
Evet ben günlerce ev işi yapamamış,hatta yemeği bile son dakika yetiştirmeye çalışmıştım bu hafta..

Oğluşu aldım okula gittik.Birkaç veli benim gibi kızgın ve gergindi.Birbirimize soruyoruz nasıl çalışma,nasıl ders bu böyle diye..Artık sabırlar taşmıştı herkeste..
Bir tanesi;
-öğretmene gidelim konuşalım olmuyor böyle dedi.
Ben bir veli olarak her zaman kibarca konuşup hiçbir çözüm alamadığım için gitmek istemedim.Sonra karar değiştirip,
-hadi gidelim,dedim.
Bizi karşısında görünce şaşıran öğretmenle konuşmalar hızını alamadı.Gerildikçe gerildik.O da çok gerildi ve hatta bir ara;
-size hesap vermek zorunda değilim,moralim bozuluyor, dedi.
-eğer ben sizin velinizsem nasıl ders çalıştığınızı,neler yaptığınızı öğrenmek durumundayım,ben size anlatayım o zaman dedim.Siz eve sayfa sayfa soru gönderirsiniz,biz onları bir şekilde çocuğa anlatırız,öğretmeye çalışırız,sonra çocuk okula gelir,
1-a,2-b diye çocuklar sırayla şıkları söyler,hatta yanlış şıkkı işaretleyen çocuğunki bile fark edilmez,doğru yapan çocuk şıkkını siler,sıradaki çocuk ne derse onu işaretler,ders biter.Eve sayfalarca fotokopiyle gelir yine çocuk...
Arkadaşta gayet rahat bir şekilde;
-kusura bakmayın sizin moraliniz bozulacak diye biz bu konuları konuşmayacak değiliz,dedi.
Ve daha neler konuştuk neler,saygı çerçevesini aşmadan ama söylemek istemiyipte konuşamadığımız ne varsa..

Çözüm oldu mu,hiç umudum yok.Bize bir ay sonra yine konuşalım,bana süre verin dedi.Üç yılda yapamadığını bir ayda nasıl düzeltecek,mümkün mü?
Müdürle görüştük,araştırıp takip edecğini,derslerine gireceğini söyledi.Ben ve diğer veliler sınıf değiştirmek istiyoruz ama çok zor..Bizden önce sınıftan birçok çocuk ayrıldı.Başka bir çözüm yolu olmalı,bekliyoruz,güzel birşey olsun,umut ediyoruz...

2 Kasım 2009 Pazartesi

...

Bugün başladı yeni serüven..
Baya güzel,kafa dengi arkadaşlar,Kevser,Sevil..
Tahminimden daha güzel gideceğe benzer:)

Dua..


Yağmur yağarken yürümek,sessiz sedasız dualar etmek,yol boyu düşünmek ve hatta hiç yorulmamak..Severim yağmuru..
Dün yine yağmur yağarken ben dışarda,dularımla başbaşaydım.Şaire ilham gelmiş misali,dokunaklı,belki istesem aynı ölçülerde olmayacak güzellikte dualar..
Yine o ruha bürünsem,yine estirsem tüm coşkusuyla benliğimin şiirlerini..Yine koşsam,yine sarılsam sana,muhtacım diye haykırsam..yine binbir umutla ağlasam..affet desem,sen ahmak kulunu affet..
Rahmet et desem,merhamet et aciz kuluna..Güç ver en mükemmelinden..koştursam istediğin her bir yere..Yağmur gibi yağsam,rüzgar gibi essem dilediğin yere..
Hiç üzülmesem,incinmesem,incitmesem..